İslam-Tasavvuf

son söz 1

ÖNSÖZ

“ Kim cennetlik bir kadınla evlenmek isterse Ümmü Eymen ile evlensin.” 
“Şu  kadın (Ümmü Eymen) ailemden  son kalan  kişidir.”
 “Ümmü Eymen annemden sonra annemdir.”

                    Kadınları Câhiliyye Döneminin değersizliğinden kurtarak yüce bir makama ulaştıran Hz. Peygâmber’in hayatında ve çevresinde birçok kadının olduğunu görmekteyiz. Hz. Peygâmber onlara ne kadar değer verip önem gösterdiyse, onlar da bir o kadar ona değer vermişlerdir. Öyle ki bu kadınların her biri Hz. Peygâmber’in hayatının önemli bir parçası olmuşlardı. Ve bu kadınlar bu meziyetleri ile hem kendilerinden sonra gelecek kadınlara örnek oldular, hem de Allah Rasûlün takdirine mazhar oldular. Tarih de onları altın harflerle kayıt etti. İşte kendini tarihin zengin sayfalarına yazdıran ve Hz. Peygâmber’in hayatında önemli bir yeri olan kadınlardan birisi de Ümmü Eymen’dir.

       Kimdi Ümmmü Eymen? Sevgi ve sadakat hamuru ile yoğrulmuş, sevdiği kadar sevilmiş yüce bir kadındı. Peygâmber’in doğumuna şahit olmuş ve Peygâmber evinde büyümüştü. Ebvâ Köyü’nde annesizliğin acısını tadan küçük Muhammed’i bağrına bastıktan sonra, ona şefkat kollarını uzatacak kadar da vefakâr biriydi. Artık bundan sonraki yaşamını da bu öksüz ve yetim yavruya adayan, ona hizmet etmekten yüksünmek şöyle dursun bundan zevk duyan fedakar bir insandı. Bu meziyetlerinden dolayı da Hz. Peygâmber’in sevgisine mazhar olan bir kadındı. Onun sevgisini kazanmak da doğal olarak Muhammedî kimliğe mensup kişilerin yani bütün Müslümanların sevgisini kazanmaktı.

          Ümmü Eymen’i Müslümanların nezdinde şerefli kılan unsurlar sadece yukarıda anlatılan şeyler değildir. Yani onun fazileti sadece Hz. Peygâmber’e hizmet etmesiyle sınırlı değidir. Onun o kadar çok meziyeti vardır ki anlatmakla bitmez. O öncelikle ilk iman edenlerden birisi ve iki defa hicret ederek Muhacir olma şerefini nail olmuş imanlı, ihlâslı ve samimi bir müslümandı.

 

           Ümmü Eymen’i Hz. Peygâmber ve Müslümanların gözünde sevimli kılan bir diğer meziyeti de cesaretiydi. Yaralıları ve hastaları tedavi edip, orduya su taşımak üzere savaşa katılan Ümmü Eymen, Uhud gibi çetin bir savaşta, erkeklerin kaçıp da Hz. Peygâmber’i yalnız bıraktıklarını görünce,  kılıcı eline alıp Peygâmberini müdafaa edecek kadar da cesurdu. Ümmü Eymen’in Uhud Harbi’ndeki ruh hali aslında her şeyi anlatmaktadır. Uhud Savaşı sırasında İslâm ordusunun bozulmaya başlayıp, içlerinden bazılarının Medine’ye doğru kaçtıklarını görünce kaçan bir şâhısa: “Burada öreke (iplik eğirme aleti, iğ) var! Bari onu al da iplik bük! Kılıcını da getir, bana ver. Kadınlarla birlikte Uhud’a gidip ben çarpışayım.” demiş sonra kılıcı eline alıp Peygâmberi müdafaa etmişti. İşte bu gerçek bir kahramanlık ve cesaretin en güzel örneğidir. Ayrıca Ümmü Eymen sadece Uhud değil birçok savaşa katılarak İslamı ve İslam Peygâmberini müdafaa etmişti.

           Ümmü Eymen’in izzet ve şerefine ailesi de iyi bir referanstı. Nitekim eşi Zeyd b.  Hârise hem Hz. Peygâmber’in evlatlığı hem “Hubbi Rasûlüllah” (Rasullah’ın sevgilisi)  künyesine mazhar olmuş nadide bir insan hem Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen bir sahâbiydi. Ayrıca Mute’de ordu komutanlığı vazifesinde iken şehadet şerbeti içen bir insandı.  Oğlu Eymen ise Huneyn’de şehit düşerek onu şehit annesi makamına ulaştıran cesur bir mücahitti. Dolayısıyla Ümmü Eymen hem şehit annesi hem de şehit eşiydi. Diğer oğlu Üsâme’ye gelince, o da “El-Hibbu Ibnü'l-Hubbi” (Sevgilinin oğlu) lakabına mazhar olan ve 18–20 yaşlarında Hz. Peygâmber tarafından İslâm ordusuna komutan tayin edilen izzet sahibi bir insandı.  Dikkat edilecek olursa bu aile Hz. Peygâmber’in yakınında olan ve birçok güzel haslete sahip aileydi. Dolayısıyla bu aile Ümmü Eymen’in gerek Hz. Peygâmber gerekse de Müslümanlar nezdinde konum ve önemini bir derece daha artırmaktadır.

              Hz. Peygâmber’in yetişmesinde ve İslâm dininin yayılmasında büyük fedakârlık gösteren bu kadına karşı Hz. Peygâmber vefalı bir evlat gibi davranıyordu.  Onu bir  hizmetçi veya Habeşî siyahî köle gibi değil anne gibi görüyor ve öyle davranıyordu. Nitekim ona  “Ey Anacığım” diye hitap edip,  onun için “Annemden sonra annemdir.” diyerek onu onure ediyordu.  Böylece  onu daha dün pazarlarda  “mal”  gibi alınıp satılan Habeşli bir köle konumundan, Hz. Peygâmber’in sevgisine mazhar olan dolayısıyla insanların gıpta ile bakacağı yüce bir konuma yükseltmişti. Yine Hz. Peygâmber onu hem çocukluk döneminde hem büyüdükten sonra üzmediği gibi ondan emeğini de hiç esirgemedi. Allah tarafından insanlığa gönderilen büyük bir Peygâmber olmasına rağmen Ümmü Eymen’e hizmet etmekten yüksünmedi. Ona hem hizmet ediyor hem de onun ihtiyaçlarını karşılıyordu. Ümmü Eymen, küçükken kendisine nasıl sahip çıkıp büyüttüyse, o da aynı hissiyatı ona besliyordu.

              Annesiz ve babasız kalan Muhammed’in bundan sonraki hayatının Ümmü Eymen ile irtibatlandırılması Rahmanî bir plandı. İnsanlığa verilmek istenen mesajlar vardı. Nitekim alemlere rahmet olarak gönderilen İslâm Peygâmberinin küçükken Habeşli bir köle tarafından himaye edilmesi o güne kadar oluşan tabuları yerle bir ediyordu. Artık  tüm insanlar seviye bakımından eşittiler. Kimse “Sen siyahsın! Sen beyazsın!” gibi bir ayrım yapamayacaktı. Çünkü Hz. Peygâmber’i de büyüten ve ona annesinden sonra annelik yapan siyahi bir kadındı. Kölelerin de insan olduğu, renklerin asla ve asla üstünlük ifadesi bir emare olmadığı o günün insanlarına ve onlardan sonra gelecek tüm insanlığa verilmek istenen mesajdan başka bir şey değildi.

          Ümmü Eymen, Hz. Peygâmber vefat edene kadar onun hayatının her safhasında önemli rol oynayan kişilerden biriydi. İnsanlık alemine çizilen bu vefa ve sadakat portresinin bir benzerini göstermek zordur.

          İşte bu  çalışmamızda vefası, sadakati, cesareti, emniyeti ve  fazileti ile bilinen Ümmü Eymen’in  hayatını işledik. Ümmü Eymen kimdi, Hz. Peygâmber’in hayatında önemi  ve  konumu  neydi, İslâm’a  hizmet  ve  katkıları  neydi? gibi  sorulara hem  cevap  bulmak  hem de  Hz. Peygâmberin  bir  sahâbîsinin  hayatını araştırıp, İslâm Tarihi  araştırmaları arasına katarak zenginleştirmek istedik. Bununla da  insanlık  alemine,  her  karesi ile örnek  alınacak bir  insanın  hayatını  araştırıp gün yüzüne çıkarmak, gıpta  edilecek bir  hayatı  gözler  önüne  sermek  istedik.

        Çalışmamız bir giriş,  üç bölüm ve sonuçtan  oluşmaktadır.

        Giriş kısmında: Köle, cariye  ve  hıdâne  kavramlarını  açıklayarak bu kavramların  tarihçelerinden  bahsettik. Ümmü Eymen’in  hayatını  ve   o  dönemde  var  olan  cariyelik  felsefesini  daha  iyi  idrak  etmek için  böyle  bir  analizin  faydalı  olacağını  düşünerek giriş  kısmında  bu  konuları  ele  aldık.

        Birinci  bölümde, Ümmü  Eymen’in doğumu,  nesebi, Haşimoğullarının  cariyesi olması    ile  evlilikleri  üzerinde  durarak aile  hayatı  hakkında  bilgiler sunduk. Yani, Ümmü  Eymen’in  doğumundan başlayarak  Medine’ye  hicret etmesine  kadar  olan   hayatını  bu bölümde  ele aldık.

         İkinci  bölümde ise  Ümmü Eymen’in  Medine  döneminde  geçim durumundan, katıldığı  savaşlardan  ve  vefatından  bahsettik. Yani Medine döneminden  vefatına  kadar  ki  hayatını ele aldık.

        Üçüncü   bölümde ise  Ümmü  Eymen’in  şahsiyeti  ve faziletlerinden bahsettik. Özellikle onun Ehl-i Beyt’ten biri olup olmadığı hakkında geniş mülahazalarda  bulunarak sonuca gitmeye çalıştık. Bununla beraber Şia açısından Ümmü Eymen’in konumunun ne olduğunu  da bu  bölümde anlattık.

        Sonuç  kısmında  ise elde ettiğimiz  neticeler   ile  ilgili  kısa  bir değerlendirmede  bulunduk.    

          Çalışmalarım esnasında bilgi ve tecrübeleriyle bize yol gösterip tecrübelerini paylaşan danışman hocam sayın, Doç. Dr. Ünal KILIÇ’a,  tezimin meydana getirilmesinde emeğini esirgemeyen Doç. Dr. Ali AKSU hocama ve fikirlerinden istifade ettiğim Dr. Fatih ERKOÇOĞLU hocama, hadisleri tetkik etmemde yardımcı olan Prof. Dr. Enbiya YILDIRIM hocama teşekkür ederim. Diğer konularda yardım eden hocalarıma da teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol